16 Eylül 2010 Perşembe

Evden çağrı cevaplayan emeklilerin geliri maaşlarını geçiyor

Dilek Hayırlı’nın haberi
İngilizce veya teknik bilgisi olanlar ise 2 bin TL’ye kadar ücret alabiliyor. Günde 150-170 arası telefona cevap veren çağrı merkezi çalışanlarından biri de Deniz Aydoğan. İşini çok sevdiğini belirten Aydoğan, bunda müşteriyle gerçekleştirdikleri ilginç konuşmaların payının büyük olduğunu söylüyor. Avustralya’dan arayan müşteriyle yaşadığı bir anısını şöyle anlatıyor: “Ben konuşurken ezan okunmaya başladı. Müşteri ‘Lütfen susar mısınız?’ deyince bir saygısızlık mı yaptım diye düşündüm. ‘Sadece ezan sesini duymak istiyorum, uzun yıllardır hasretim’ dedi. İnanılmaz duygulandım.”
Emeklilere, öğrencilere ve ev hanımlarına iş imkanı sağlayan ‘Evden Çağrı Merkezi’ hizmetini 2 yıllık geçmişe sahip Callpex firması sunuyor. Projenin 5 aydır pilot bölge seçilen İstanbul’da yürütüldüğünü belirten Callpex Genel Müdürü Oğuz Taşkent, 2010 yılı sonuna kadar 40 olan çalışan sayısını 200′e çıkaracaklarını söylüyor. Sistemi çok kısa süre içinde Anadolu’ya taşıyacaklarını anlatan Taşkent, çağrı merkezinde çalışmak isteyenlerde aranan özellikleri şöyle sıralıyor: “Temel iletişim becerileri kuvvetli, strese karşı dayanıklı, temel eğitime sahip, bunun yanında da özellikle konuşmasıyla karşısındaki kişide güven uyandıran ve müşteriyi ikna edebilme kabiliyetine sahip olmak.”
Erden-Fatoş Yıldırım çifti, 1 yıl önce emekli olmuş. Bir süre emekliliğin tadını çıkaran çift sonra işsizlikten sıkılmaya başlamış. Pek çok firmaya iş başvurusunda bulunan 45 yaşındaki Erden Bey, yaşı nedeniyle kabul edilmemiş. 5 ay önce bir arkadaşları vesilesiyle haberdar oldukları ‘evden çağrı merkezi’ ilanları imdatlarına koşmuş. Şimdi kendi belirledikleri saatlerde evden telefonlara cevap veriyorlar. Evlerinin bir odasını çalışma ofisine çevirdiklerini anlatan Erden Bey, akşam 8-2 mesaisinde çalıştıklarını dile getiriyor. 15 yaşında bir kız çocukları olan Yıldırım çifti, “Dışarıda çalıştığımız zamanlar bakıcısı olsa da aklımız kızımızda kalıyordu. Şimdi onun her şeyiyle ilgilenebiliyoruz.” diye konuşuyor. Fatoş Hanım ise evden çalışmanın kolaylıklarını şöyle anlatıyor: “Bu iş sayesinde trafik çilesi çekmiyorum. Yol masraflarından kurtulmuş oldum.” Emekli maaşı ile geçinmenin zorluğuna da değinen Yıldırım çifti, aylık gelirlerinin kişi başı 750-850 arasında değiştiğini belirterek, “Emekli maaşından fazla para kazanıyoruz.” diyor.
32 yaşındaki Deniz Aydoğan 12 yıllık evli. Daha önceleri büyük bir şirkette santral görevlisi olarak çalışan Aydoğan, çocuğu olduktan sonra işini bırakmak zorunda kalmış. Oğlu büyüdükten sonra kısa süreli işlerde çalışan Deniz Hanım, çok yorulduğunu ve çocuğuna zaman ayıramadığını anlatıyor. 5 ay önce Callpex’e başvuran Aydoğan, part-time çalışıyor. Okul zamanı oğluna vakit ayırmak için gündüz saatlerinde çalışmayı tercih ettiğini dile getiren Deniz Hanım, yazın ise gece mesaisinde çalışıyor. Günde 150-170 arası telefona baktığını anlatan Aydoğan’ın başından kimi zaman komik olaylar da geçiyormuş. Aydoğan, bunlardan birini şöyle anlatıyor: “Sigara bıraktıran bitkisel ürünlerden almak için bir aşiret ağası aradı. Onu kandıramayacağımı, sigarayı bırakamazsa benden şikayetçi olacağını söyledi. 2 ay sonra arayıp çok teşekkür etti, sigarayı bıraktığını anlattı. Şimdi bana torunum diye hitap ediyor.” Deniz Hanım’ın en büyük destekçisi oğlu ve eşi. 10 yaşındaki oğlu Doğukan, çok konuşmaktan ağzı kuruyan annesine çay ve su getiriyormuş. Eve gelen misafirler sesli konuştuğunda ise “Annem çağrıda, sessiz olun” diye uyarıyormuş.

Sizde çağrı merkezi işi ile ilgileniyorsanız. Bu firmalardan biri olan Callpex'e başvurmak için tıklayınız.
Zaman Gazetesi

Teleasistan: Günde 10 TL’ye uzaktan sekreterlik hizmeti veriyor

Bireysel olarak home office çalışan ve bir sekreter istihdam edemeyen ya da ikinci bir sekreter için bütçe ayıramayan kurumsal iş yeri sahipleri için uzaktan sekreterlik hizmeti sunan Teleasistan, size gelen çağrıları günde 10 TL’den başlayan fiyatlarla sizin yerinize cevaplıyor. Üstelik siz ve Teleasistan arasındaki bağlantı için ekstra hiçbir yönlendirme veya farklı bir iletişim maliyeti ödemeden bu sistemden faydalanabiliyorsunuz.

Cevaplanamayan çağrılara, şirket yada home office adına bir merkezden yanıt verilmesini sağlayan bu sistem sistemi ‘uzaktan sekreterlik hizmeti’ olarak tanımlanıyor. Ekstra yönlendirme veya iletişim gideri ödemeden uzaktan sekreter kullanmak isteyen firmalara hizmet veriyor. Şirketin kurucusu Alpaslan Ömür, sistemin altyapısı için 6 ay’dır ciddi bir yatırım ve vakit ayırdıklarını, Sistemin yüksek yatırım yapılmış bir datacenter’da konumlandırıldığını ve aynı anda gelebilecek ciddi miktarda çağrıya cevap verebilir durumda olduğunu belirtti. Ömür, şirketlere uzaktan sekreterlik hizmeti vermenin yanı sıra pek çok müşterilerine de cep telefonlarını yanıtlamak istemediklerinde ya da cep telefonları çekmediği yerlerde cep telefonuna sekreterlik hizmeti vererek destek verdiklerini belirtti.

Ofisiniz için evde yer açma yöntemleri

Dar alanlar, küçük evler, yetersiz odalar… Eviniz ne şekilde olursa olsun kendinize ait özel çalışma alanları oluşturabilmek için bir yöntem bulunur.

1. Dolaplarınızı çalışma istasyonlarına dönüştürün.Kullanmadığınız bir dolabı bilgisayar ve diğer ofis malzemeleri de dahil olmak üzere hem kullanışlı hem de derli toplu bir çalışma istasyonuna dönüştürebilirsiniz.
2. Kumaş veya kağıt perdeler ile odalarınızı bölerek çalışma alanınızı ucuz bir yöntemle özelleştirin.Bazen perde, bazen tavandan sarkan kağıt süslerle yapıyorlar bunu. Bir odayı şık ve ucuz bir şekilde iki odaya dönüştürebilirsiniz.
3. Bazen dar bir kitaplık ya da bazen geniş bir kütüphane tüm sorunu halleder.
4. Panel ayırıcılar kullanın. Panel paravanlar ya da sürgü kapılar profesonel olarak bir odayı ikiye ayırmanıza yardım eder.

Evde çalışma keyifi

Evinizin farklı yerlerinde işlevsel çalışma alanları


İşinizi evden yapıyorsunuz ya da yapmıyorsunuz. Pek çok kişi için evinin bir köşesinin çalışma alanı olması vazgeçilmez bir ihtiyaç. Bilgisayarınızı koyabileceğiniz, fatura işlerinizi halledebileceğiniz, kitabınızı okuyabileceğiniz sessiz bir köşeye kim hayır diyebilir ki?
Yeriniz kısıtlı olsa da çalışma alanı hazırlamanın pek çok yolu var. Örneğin oturma odaları için en ideal çalışma üniteleri içlerinde entegre bir masa, bol raf, çekmece barındıranlardır. Siz de evinizin farklı alanlarını artık çalışma köşeleri olarak değerlendirebilirsiniz.
Neye ihtiyacınız olduğunu belirleyin
Çalışma alanınızın nasıl olması gerektiğine karar verin ve sahip olduğunuz alanları gözden geçirin.
Odanın işlevini belirleyin!
”Yeni çalışma odanızı ne sıklıkla ve ne için kullanacaksınız?” sorusu neye ihtiyacınız olduğunu da gösterir. Eğer evden çalışıyor ya da çalışmayı planlıyorsanız bilgisayarınız için alandan daha fazlasına gereksinim olacak.
 
Hangi durum size uygun?
  • Evde yarı/tam zamanlı çalışıyorum.
  • Ara ara faturalarımı kontrol edebileceğim, mektup yazabileceğim bir köşe istiyorum.
  • Çocukların bilgisayarı rahat
  • Dosya/klasörleri düzenli biçimde saklayabileceğim bir alan istiyorum.
Gerçekçi olun
Çalışma köşeniz/odanız için uygun alan yaratmak esas mesele. Evinizdeki alanları dikkatlice gözden geçirin ve ne kadar alan ayırabileceğinizi düşünün. Sizin için en uygunu hangisi?
  • Yeni bir oda ekletmeyi düşünüyorum; çalışma odası yapabilirim
  • Misafir odamı dönüştürebilirim. 
  •  Bir odayı çalışma odası yapamam, ama çift işlevli bir oda yapabilirim.
  • Merdiven boşluğunda kullanmadığım alanı çalışma köşesi yapabilirim.
  • Mutfak ya da oturma odasındaki sorunlu alanları değerlendirebilirim. 
  •  Yazlık evimde bir köşe yapabilirim.
Çalışma alanınızda ne tip mobilyalara ihtiyaç duyacaksınız?Odalarınızı eşyalarla tıka basa doldurmanın anlamı yok. Bu sadece, sahip olduğunuz alanı kısıtlar. Size uygun olan duruma karar verdikten sonra mükemmel çalışma alanı için sahip olduğunuz eşyalar konusunda objektif olun. Bazılarından artık kurtulma vakti gelmiş olabilir. Ne kadar alana ihtiyaç duyacağınızı ve maliyetini hesaplayın. Hazırladığımız listeye ve hangilerine ihtiyaç duyduğunuza göz atın.

  • Sade bir bilgisayar masası
  • Çekmeceli bir çalışma masası
  • Ofis sandalyesi
  • Kitaplık
  • Dosyalama sistemleri
  • Printer masası
  • Koltuk (konuk ağırlayacaksanız)
  • Klasörler ve dosyalama üniteleri,
  • Çift işleve sahip mobilyalar; gizli masalı kitaplık, kapaklı çalışma masası. 
  •  Dosya, klasör, kitap gibi bir takım eşyaları koyabileceğiniz raf sistemleri.
Dekorasyonun tüm basamaklarını belirleyin
Dikkatli planlama, mükemmel ve fonksiyonel bir çalışma alanı oluşturmanın en fazla ihtiyacımız olan şeydir. Çalışma odanızda hangi renkleri kullanmanız gerektiği konusunda iyi düşünün. Renkler bir odanın içinde yaşayanların ruh durumunu etkiler. Bu sebeple doğru atmosferi yaratmak adına doğru renkleri kullandığınızdan emin olun.
Sarı uyarıcı ve enerji veren bir renktir. Kırmızı, kalp ritmini yükseltir. Mavi ise odaklanmayı sağlar ve zekayı keskinleştirir. Pastel renklerin çoğunun sakinleştirici etkisi vardır. Fakat siz yine de süt beyaz bir rengi kullanmamaya çalışın. Fazla sakinleşmek iyi olmayabilir. Turuncu ve pembe gibi canlı ve parlak renkler enerji, yaratıcılık ve dışa dönüklüğü simgeler. Bu renklerden hangisini seçeceğiniz yaptığınız işe ve sizin karakterinize göre değişiklik gösterir. Başlı başına bir çalışma odası yaratırken sadece yaptığınız işe göre bir renk teması belirleyebilirsiniz. Ancak oda çift işlevli bir oda olacaksa, bu durumda zamanın çoğunda hangi amaca hizmet ediyorsa ona göre hareket etmeniz daha doğru olacaktır. Ya da çalışma alanınız yatak odanızda yer alacaksa pastel bir ton seçmenizde fayda var. Her ne kadar hazırlamaya çalıştığınız bir çalışma alanı olsa da keyifli bir köşe hazırlayın ve tadını çıkarın!
En iyi depolama yolu : Çalışma köşenizi depolama üniteleri ile organize edin.
  • Şeffaf kutular, istediklerinizi bulma konusunda kolaylık sağlar.
  • Çalışma masanızın yanına koyacağınız farklı amaçlar için hizmet eden çöp kutuları ile hem atıklarınızı geri dönüştürebilirsiniz, hem de yerinizden kalkarak konsantrasyonunuzun dağılmasını engellersiniz.
  • Sıkıntılı birleşim yerlerine köşe CD’likler yerleştirebilirsiniz.
  • Şık kalemlikler edinerek çalışmanızı daha eğlenceli kılabilirsiniz.
Dağınıklıktan kurtulun
Çalışma odanızı düzenli tutmanın yollarını keşfedin. Çalışma köşelerinin en büyük sorunlarından birisi ıvır zıvırdır. Bu yüzden kırtasiye malzemeleri, kitap, kutu ve dosya gibi eşyaları saklamanın en iyi yolunu bulmalısınız. Her şey elinizin altında mı olsun, yoksa göz önünde hiçbir şey olmasın mış Önemli dökümanlarınızı dolap içinde saklayabilir, geri kalan malzemeler için klasör ve saklama kutuları edinebilirsiniz. Depolama üniteleri her şeyi düzenli tutmanızı sağlamanın yanı sıra bir köşede ya da masa altında görüntü kirliliği yaratmadan muhafaza etmeyi de mümkün kılar. Kesonlar da dolaplara iyi birer alternatif olabilir. Üstelik tekerlekli kesonlarla ağır olan kitapları yerlerinden oynatmanız daha kolaydır. Büyük klasör ve kitaplar için ayarlanabilir raflar kullanabilirsiniz.
Masanız kusursuz olsun
Size ve odanıza en uygun masanın tarzına karar verin. Mobilyalarınızı ve onları hangi amaçla kullanmak istediğinizi gözden geçirin. Modüler sistemleri mi tercih edersiniz, yoksa tek parça mobilyaları mış Her iki tarafı da çekmeceli olan masalarda eşyalarınızı koyabileceğiniz fazla alanlar kazanırsınız. Fakat sandalyenizle rahat hareket edebilme imkanı için tek taraflı çekmeceler daha konforlu olabilir. Sandalyenizin rahat ve sırtı destekleyici olması önemli. Farklı boylarda raflı bir masa da işinize yarayabilir.
Penceleri nasıl giydirmeli?
Pencereleriniz için perde seçerken çalışma odanıza öncelikle ne kadar ışık girmesini istediğinize karar verin. Her ne kadar perdeler evler için vazgeçilmez olsa da genellikle çalışma odaları için güneşlikler iyi birer çözümdür. Kalın bir güneşlik, parlak ışıktan rahatsız olanlar için idealdir. Öteki taraftan ince ve açık renkli bir güneşlik, ışığın direk gelmesini engellerken içerisinin de aydınlık olmasını sağlayacaktır.

Aydınlatmayı es geçmeyin
Çalışma alanınızı doğru aydınlatın. Her çalışma odasının doğru ve yeterli aydınlatmaya ihtiyacı vardır. Tavan aydınlatması dışında çalışma odalarında mutlaka bir masa lambası bulunmalıdır. Bunun için hem istediğiniz yöne göre şekil verebileceğiniz, hem de çalışma odanızın tarzını yansıtan bir masa lambası edinebilirsiniz. Ayaklı abajurları da çalışma odalarınızda kullanabilirsiniz. Hatta ölü köşeler için mükemmel çözüm olabilir.
Doğru aksesuarları seçin
Yeni çalışma odanıza birkaç ‘’son dokunuş aksesuarı” ekleyin. Çalışma odalarınızı düzenli tutmanız için pek çok fonksiyonel aksesuar bulabilirsiniz. Ancak şıklığı da elden bırakmayın. Kendi bireysel sesinizi duyurabileceğiniz ve mekanın geri kalan kısmıyla da bütünlük taşıyacak bazı aksesuarlar çalışma odanızı neden süslemesinş Modern görünümlü bir gazetelik mi, yoksa tüm dikkatleri üzerine çeken kırmızı bir dosyalık mış Belki de sizin doğallığınızı yansıtan hasır bir dergilik? Üstelik bu gibi küçük parçaları kolaylıkla yenileyerek bir süre sonra çalışma odanızda farklı bir hava da oluşturabilirsiniz.
Kaynak: Evim Dergisi

Homeofis iş fikri: Seninbebeklerin.com

Seninbebeklerin.com sitesini ziyaret edince, bu tıpa tıp sahibine benzeyen kişiye özel örme bebekleri görünce şaşırıyorsunuz. İçinizden “ne şahane” diye geçirirken, “acaba nedir bunlar” diye biraz daha araştırma yapıyorsunuz nette. Sevdiklerine orjinal hediyeler vermek isteyenler için bir alternatif olarak düşünülmüş bu şahane amigurumi bebekler meğer bir çok marifetli ev hanımı tarafından üretilip internet üzerinden satılıyormuş.
Seninbebeklerin.com da bu marifetli hanımlardan biri olan Dilek Uçar’a ait. Dilek Hanım hem sitesi üzerinden sipariş alıyor hem de kişisel blogu http://seninbebeklerin.blogspot.com/ üzerinden onu heycanla takip eden okuyucuları ile amigurumi maceralarını paylaşıyor.
Seninbebeklerin.com gibi daha bir çok hünerli elleri görebiliyoruz internette. Nitekim Star Gazetesi geçen haftalarda “amigurumi hanımları” üzerine bir makale de yayınlamış.
Evden örme bebekler üreterek, farklı hayallere yelken açan diğer hikayeleri merak ediyorsanız, buyrun efendim:
Japonlar ‘Oyuncak örmek sanattır’ deyip adını amigurumi koymuş. Sevimli karaktere bürünüp de karşımıza çıkan bu oyuncakların çocuklardan sonra yeni gözdesi yetişkinler. Kimi çocuğuna oynaması için kimi de aile bütçesine katkı sağlamak için ilgi duymuş bu sanata.. Gelin, bu sanatı daha yakından tanıyalım.
Çoğumuzun plastik bebeklerle oynadığı 80’li yıllarda yurtdışından gelen ağlayan bebekler ve Barbie’ler çok popülerdi. Onlara sahip olanlar, o dönem adeta altın değerindeki bu bebeklerle yaşıtlarına caka satardı. Yıllar geçti, zaman da oyuncaklar da değişti. Şimdiki çocuklar aklınıza gelen hatta gelmeyen her türlü oyuncağa kolayca ulaşabiliyor. Hal böyle olunca tek ve kişiye özel olanlar değer kazanıyor. Kimbilir belki de bu yüzden Amigurumi giderek popülerleşiyor. ‘O da ne?’ dediğinizi duyar gibiyiz. AmigurumiJaponların tığ veya şişlerle oyuncak örme sanatına verdikleri isim.
Tığ ya da şişle yapılan Amigurumi aslında örgü örenlerin iyi bildiği sık iğne diye tabir edilen tekniğin oyuncağa uyarlanmış hali. Sadece bebek değil tabii… Tavşandan ördeğe, küçük kızlardan şekerlere kısacası her şeyin örgüsünü yapıyor amigurumi meraklıları. İşi öyle ileriye götürenler var ki çizgi film kahramanlarının neredeyse birebir örgüsünü örmüşler. İnternet üzerinde neredeyse her dilde amigurumi örneklerinin verildiği siteler mevcut. El emeği, göz nuru ürünlerin satıldığı etsy.com ile fotoğraf paylaşım sitesi flickr.com’da bu işte uzmanlaşmış pek çok kişinin yaptığı çalışmaları bulabilirsiniz.
Bizde de meraklısı artıyor
Amigurumi ile ilgili Türkçe birçok site mevcut. Hayal arkadaşlarım ise amigurumi hakkında detaylı bilgi bulabileceğiniz Türkçe sitelerin başında geliyor. Amigurumi’ye yeni başlayanlara yol gösteren sitede amigurumi temel şemasıyla örgüde artırma ve eksiltmenin nerede yapılacağının mantığı anlatılıyor. Göz atmakta fayda var.
Betül Kuyumcu evde hobi olarak başlayıp işe dönüştürdüğü amigurumi örneklerinihttp://orguoyuncaklar.blogspot.com/ adresindeki blogunda sergiliyor. etsy’de gördüğü bir kolyeyi örerek işe başlayan Kuyumcu giderek profesyonelleşmiş. Kuyumcu’nun örgü konusundaki gelişimini de görebileceğiniz sitede yaptığı işleri zincir sayısından şiş numarasına kadar anlatıyor. Kuyumcu istenildiği takdirde kişiye özel oyuncaklar da yapıyor. Annelik, el becerileri, çocuklar konularından haberler içeren çocukla çocuk sitesinde de birçok örgü oyuncak örneği ve bunların yapılışı yer alıyor.
Evlat Çocuk Atölyesi ise amigurumi’yi profesyonel bir işe dönüştürenlerden. Özlem Er, Nesrin ve ZeynepUnutmaz adlı üç kuzenin bir araya gelerek kurdukları Evlat Çocuk Atölyesi’nde sipariş üzerine örgü bebekler yapılıyor. Kendilerine verilen fotoğraflardan yola çıkarak ördükleri bebekleri beş gün içinde tamamlayan kuzenler; saç tokası, ayakkabı ya da en sevdiğiniz giysinizi bile ördükleri bebeklere ekliyor. Ayrıca 10 MarifetBelgin Güven,  Anne Kaz ve Örgü Oyuncakçı Nine internet sitelerinden de örgü oyuncaklarla ilgili örnekler bulabilirsiniz.
Kaynak: Star Gazetesi, 14 Mart 2009

Homeofis iş fikri: Kişiye özel çikolatalar

Üzerinde kişisel resimler olan ve özel mesajların yazdığı çikolataları mutlaka görmüşsünüzdür. Bir nişan ya da nikah töreninde nikah şekeri niyetine, belki de bir bebeğin hoşgeldin şekerlemeleri arasında rastlamış olabilirsiniz. Belki de bir bayram alışverişi için girdiğiniz mağazada size tutulan bayram şekerleri arasında mağazanın kendi logosuyla kaplı o çikolatalar dikkatinizi çekmişti.
Aslında hepsi aynı mantıktan geçerek karşımıza çıkıyor. Son dönemlerin trendi :“Kişiselleştirilmiş çikolatalar”
İşfikrim.org sitesi, tam da bu konuda birşeyler yazmaya karar verdiğimiz bir zamanda aşağıdaki bu haberi yayınlamış. Biz de size Homeofis çalışarak internetten online siparişle, kişiye özel çikolatalar hazırlayan ve işinde son derece başarılı olan Sevda Gücümen’in Smiling Chocolates markasından bahsetmek istiyorduk. Smiling Chocolates – Gülümseyen Çikolatalar markası Elit Çikolata’dan temin ettiği hazır çikolatalar ile bu işi 4-5 senedir yapıyor. Aşağıdaki yazıda ise çikolataları dışardan temin etmek yerine kendinizin hazırlayabileceği başka bir yöntemden bahsedilmiş.
Homeofis iş fikirlerine iyi bir örnek olacağını düşündüğümüz bu makaleyi sizlerle de paylaşmak istedik…
Çikolataya logo,slogan işlenmesi. Hedef: Şirket ve markalar
Amerika’da çikolata üzerine logo ve slogan işlemek kazançlı bir iş fikri ve özellikle bayan girişimcilerin gözdesi.
Örneğin, şirketinizde toplantınız var ve üyeler toplantıya katılacak. Çikolata yapımcısına siparişinizi veriyorsunuz. Yüz adet mesela.
Üretici oturuyor; bilgisayarda bir metin hazırlıyor. Şirketin logosunu da yerleştiriyor metne. Kalıplar, eski matbaacıların “hurufat” dediği dizgi harflerinin blok olarak tersten bağlanması şeklinde. Tek fark harflerin metalden değil; teflon kaplı plastikten olması. Bazı imalatçılar ise baskıyı değil “polikarbonat” kalıpları tercih ediyor. Her ikisinde de ayrıntılar çikolata üzerine aynen “hakkedilmiş” oluyor. Yani çikolata kütlesi üzerine oyuluyor ya da kalıba akıtılıyor.
Yeni bir girişim örneği
Bayan girişimcilerin başarıyla hayata geçirebilecekleri bir iş fikri. Çok büyük yatırım bütçesi de gerekmiyor. Başlangıçta öyle karmaşık makinelere gerek yok: Bir yoğurma ünitesi; ezme silindiri ve de kalıplar için gerekli materyal yeterli. Bilgisayar üzerinden kalıp hazırlanması ise işin bir başka kolay tarafı. Yani yeni teknikte harfleri dizmek yok. Basılacak görüntüyü Cad-Cam’ e verdiğinizde dişi konturlu stampa ya da hazır kalıp bir süre sonra elinizde.
Piyasada pastacılar ve çikolata meraklıları için ithal edilmiş “kuvertür” adı verilen hazır çikolata karışımları var. Blok ya da granül olarak yerli firmalar da üretiyor bunları. Önce blokları “benmari” usulüyle; yani sıcak su içine yatırılmış bir kapta istediğiniz kıvamda yumuşatıp; silindirden geçiriyorsunuz. Amaç kitleyi homojen hale getirip hava kabarcıklarını yok etmek.
Sonra, yumuşayıp belli bir kıvama gelen çikolatayı kalıplara döküyorsunuz. Yumuşatma işlemi elde edeceğiniz kıvama göre 27 dereceden başlayıp yukarı doğru gidiyor. Tam 37 derece akışkanlığın başladığı eşik. Ortamın sıcaklığı da önemli. Son işlem ise malum baskı işi.
http://www.evdeofis.com/wp-content/uploads/2009/03/choco.jpg
Pazarlama sorunu yok
Özellikle hedef kitleniz amblem, logo ve promosyon amaçlı faaliyetlerde şirket ya da reklâm ajansları. Bayram kutlamaları, kandiller, nişan ve nikâh gibi her yerde kullanılabilecek şık ve lezzetli objeleri yaratmak sizin sanat duyarlılığınıza kalmış. Standart baskıları hemen her yerde satma şansınız var. İsterseniz sipariş esasına göre de çalışabilirsiniz.
Görüntüleri şık ambalajla takviye etmek istiyorsanız eğer, biraz daha yatırım yapmanız gerekiyor. Önemli olan, üretimdeki incelikleri öğrenmek ve bunları defalarca prova ettikten sonra kendinize özgü en iyi imalat tekniğini bulmak.
Üretimde titiz çalışmak esas; ayrıntılara dikkat edildiği sürece kaliteli sonuçlar ortaya çıkıyor. Otomatik sistem ve makine yatırımı yapmadan önce işe el becerileriyle yön vermek en iyisi. Birkaç spatula, termometre, mikser ve benmari küveti başlangıç için yeterli. Sonra işin kendiliğinden büyüyüp gelişmesine geliyor sıra zaten.
İş fikri ilginizi çektiyse www.chocologo.org adresini ziyaret edebilirsiniz.

Kadınlar için homeofis işler

Ekonomik krizlerde işsiz kalan kadınlar, içindeki girişimciyi keşfedince ‘evden çalışmak’ kavramı doğdu.
Uzmanlara göre ev-ofiste başarının ilk koşulu iyi bir iş fikri. Başlangıç için de internete bağlanmak şart.
İş hayatındaki kadınların başlıca iki derdi var; biri erkek egemen yapı, diğeri ise ekonomik krizler. Özellikle 1999 yılında başlayıp, etkileri halen hissedilen ekonomik sarsıntıların ardından en çok yarayı alan yine kadınlar oldu. İşsiz kaldık, iş bulamadık, ekonomik özgürlüğümüzü bu krizler ve erkekler birçok kez elimizden aldı.
Sonuçta, işsiz kalan eğitimli, yetenekli ve akıllı kadınların çoğu kendine yeni bir yol çizmek zorunda kaldı. Hatta, öylesine zekice bir yol buldular ki, şimdi fırsat çıksa da, asıl işlerine geri dönmüyorlar.Tutundukları dal; İngilizcesi “home – office”, Türkçe’de ise, tam bir karşılık konulmasa da, şimdilik “ev ofisi” denilen yöntem. Daha önce çalıştıkları alanda, ya da hiç tanımadıkları bir iş dalında maceraya yelken açıp, evin bir kısmını atölye ya da ofis haline getirip, “para ve prestiji evden kazanan” kadınlar, herkese meydan okuyor; en başta da ev kadınlığına ve 09.00 – 17.00 sistemiyle çalışmaya…
Peki, işsiz kadınlar evden hangi işleri yapabilir, nasıl bir yol izlemeliler? Evden çalışan profesyonel iş kadınları neler öneriyor? Dört gün boyunca evinizde yapacağınız işleri irdeleyeceğimiz bu dizi sonunda, mevcut işlerinizden ayrılıp, kendi işinizin patronu olmak isteyebilirsiniz. Home – office kadınları mutlu, özgür ve zengin olacağınızı garanti ediyor.
Psikoterapist Nathaniel Branden “Kadının Özgüveni” isimli kitabında şöyle diyor: “Bir kadın bir diğerinden daha zeki ve daha farklı fikirlere sahip ama daha az başarılı olabilir. Başka bir kadın ise kendi fikirlerini çok daha fazla ciddiye aldığı için onları besler, geliştirir ve işyerinde kabul ettirmek için savaşır. Fark beyin gücünde değil, gayret ve motivasyonda, yani kendini adamada yatar.”
Her şey doğru ve gerektiği gibi yapılsa bile, ilk fikirle kazanmak her zaman mümkün olmayabiliyor. İlk zaferden önce birçok fikir bulmak ve sunmak zorunda kalındığı gibi, çoğu için günler, hatta aylar boyunca verilen tüm uğraşlar çöpe atılabiliyor.
Unutmamalı, sabır, üstün başarılı insanların en belirleyici özelliğidir.
İlk başarısızlıkta yılmayınBaşarısız olunsa da üzülmeye gerek yok çünkü kurulan her işletmenin neredeyse yüzde 90′ı ilk 5 yıl içinde kapanıyor. Bu nedenle, kendi işini kurmak isteyen kadınlara ilk dileğimiz: İyi şanslar…

Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezi’nin (ABİGEM) verdiği bilgileri göre, Türkiye’de kadının zorunlu çalışma hayatına katılımı 1955 yılından 2001 yılına kadar yüzde 72′den yüzde 28′e kadar indi. Kadın iş gücünün çalışma hayatına katılımı azalarak devam etmekte. Nüfusun yüzde 11-12’sini çalışan kadınlar oluşturuyor ve bunlardan yalnızca yüzde 7’si işveren.
Amaç, kadınların çalışma hayatına katılımını artırabilmek olduğu kadar, işsiz kalmış ya da hayalindeki iş ortamını bulamayan kadınların kendi fırsatlarını yaratabilmelerini sağlamak.
Sermayeniz kısıtlıysa en cazibi evden çalışmakGirisimcilik.org‘un kurucularından, ekonomist Aysan Doğaner, evinde iş kuran kadınların en belirleyici özelliklerinin başında, çalışma sistemine karşı durmaları geldiğini söylüyor. Ücretli olmanın ve saatlere bağımlı çalışmanın, yeteneklerinin ve potansiyelinin farkında olan birçok kadın için dezavantaj yaratabileceğini söyleyen Doğaner, şöyle devam ediyor:
Ne değil, nasıl?

“Kendi işini kurmak isteyen kadınlar, ne yapması değil, nasıl yapması gerektiğine uzmanlaşmalılar. Sonuçta, ellerindeki sermaye kısıtlıysa, en cazibi evden çalışmak. Zaten bir evdeki çalışma odası, bir ofisin tüm donanımına sahip. Başlangıç için, internete bağlanmak, ayrı bir telefon hattı çekmek ve bir de web sitesi kurmak, istediği işi yapabilir duruma getirebiliyor kadınları.
En büyük desteği de, kendisi gibi çalışma arzusu içerisinde olan kadınlardan alacaklardır. Yeter ki, yapabilecekleri ve evden yürütebilecekleri işin ne olacağına karar versinler.”
Motivasyonİş kurabilmek için gerekli motivasyona sahip olmak en önemli ve birincil adım. Finansman dahil tüm diğer gerekli etkenler, güçlü bir motivasyondan daha gerekli değil.

Kariyerini ücretli bir işte çalışarak gerçekleştirmeyi hedefleyen iyi eğitimli bazı kişilerin yaptıkları işle bir türlü motive olamadıkları gözleniyor. Aslında bunun nedeni, çoğu zaman içlerinde var olan ve keşfedilmeyi bekleyen girişimcilik tutkusu. Bu tutkuyu keşfedip, kendi işini açan girişimci inanılmaz bir potansiyeli de harekete geçirmiş oluyor.
Başarılı bir iş fikri nasıl belirlenir?
Evinde, kendi işini kurma motivasyonuna sahip kadınlar için başarının ilk koşulu iyi bir iş fikrioluşturmak.
İş fikri belirlenirken, öncelikle bugüne kadarki iş deneyimleri, ustalıkları ve becerileri göze alınmalı. İş fikirleri, deneyimlerden ibaret de olmayabilir. Önemli olan tüm fırsatları değerlendirebilmek.
Ekonomist Aysan Doğaner’in önümüzdeki günlerde yayımlanacak “Girişimci olmak ya da olmamak” isimli kitabında, kadınların bir arayış içinde olması ve etraflarında olup biteni gözlemlemesi gerektiği anlatılıyor. İş örneklerini incelemesi ve analiz etmesi gerektiğini söyleyen Doğaner, şöyle diyor:
“Bir gün, hem de hiç beklemediğiniz bir anda haftalar boyu yaptığınız gözlemler bir kristal gibi değerli bir iş fikri olarak karşınıza çıkacak. Yollarda, alışveriş merkezlerinde, eğlencelerde geçirdiğiniz zamanın ödülü, bir piyasa sezgisi olacak. Kendi öz gözlemlerinizden kaynaklanan bu sezgi, bu içinizden gelen ses, her kritik dönemeçte size doğru yolu seçmenizi sağlayacak.”
İşe başlamadan önce yerine getirilmesi gereken yasal prosedürlerin öğrenilmesi gerektiğini vurgulayan Doğaner, “Kadınlar kendilerinin temin edemeyeceği bilgi, beceri, ustalık ve işgücü girdileri var mı, finansman yeterli mi, diye de sormalılar” diyor.
5 bin dolarla bile iyi işler kurulabilir
‘Sermayem az, ne iş yapabilirim?’ diyen kadınların bahanesi kalmayacak. Ekonomist Atilla Başlar, en az 5 bin dolar sermayesi olan kadınlara yönelik iş fırsatlarını anlattı.
Ekonomist Atilla Başlar, 2001 ekonomik krizinden sonra işsizlikle baş etmeye çalışan ülke ekonomisinin kendisine gelmeye başlamasına rağmen, eğitimli beyaz yakalıların bu krizden herkesten daha fazla etkilendiğini söylüyor. “Belli bir birikimi olan kadın erkek birçok beyaz yakalı, hayalindeki işi kurmak için harekete geçti” diyen Başlar, şöyle devam ediyor:
“Ancak yeterli sermayesi olmayan birçok kadın zorunlu ev kadınlığına başladı. Eminim, iş hayatına alışmış bir kadın için evde boş oturmak dayanılmaz bir duygu olmalı. İşte böyle durumdaki kadınlar az sermayeyle evden yürütülebilecek işler bulmaya başladı.”
İşte iş fırsatları
Yabancı dil, matematik, Türkçe dersleri gibi konularda özel ders vermek, soğuk sandviç, salata satan büfe açmak veya ev yemekleri satılan küçük bir lokanta kurmak akla gelen ilk iş fikirleri arasında. Başlar, kadınların denediği ve başarılı olduğu, işsiz kadınlara da tavsiye ettiği, en az 5 bin dolarlık sermaye gerektiren işleri şöyle sıraladı:
• Çevresi geniş, dışa dönük, girişken kadınlar için tur, düğün gibi etkinlik organizatörlüğü evden kolayca idare edilebilecek bir iş fikri olabilir. Ayda 2 defa 15′er kişinin katıldığı bir etkinlik organize edilse ayda tahmini 6000 YTL (6 milyar lira) ciro yapılabilir. Bunun da yüzde 60-70′i masraflara gitse gayet makul bir düzeyde kazanç elde edilebilir. Organizasyon işine başlamak için öncelikle mekânlarla görüşmek, fiyat anlaşması yapmak, özel etkinlikler için fikirler geliştirmek, anlaşma sağlanınca da maliyeti düşük el ilanları ya da internet vasıtasıyla müşterilere ulaşmak, başlangıç için yeterli olabilir.
• Bir diğer seçenek internet üzerinden iş kurmak. Evde bir bilgisayar ve internet bağlantısının ardından, internet üzerinden servis sağlayıcılarına ulaşıp, sayfa anlaşması yapmak yeterli. Kadın, çocuk, alışveriş gibi konular hakkında web sitesi kurularak, reklam alınarak, gelir sağlanabilir.
• Bir başka iş alanı ise özelleştirilmiş ve uzmanlaşılmış bir konuda e-ticaret sitesi kurmak. İnternetten ulaşabileceğiniz bazı bilişim şirketleriyle anlaşarak yılda 1000 dolar gibi fiyatlara e-ticaret altyapısı temin ediliyor. Tek yapmanız gereken, iyi bir internet altyapısı kurup, şirketlerin sizi yönlendireceği kurumlara yasal başvurularda bulunmak. Sonrasında istediğiniz ürünü satabilirsiniz.
• Medyada tecrübe kazanmış kadınların ayrı bir avantajı var. Şirketlerin basın halkla ilişkiler konusunda ihtiyaçlarını karşılayan bir şahıs şirketi kurmanın maliyeti bir bilgisayar, e-mail ile faks yazılımı, bir telefon ve medyadan kişilere ulaşabilmek için bir telefon listesi.
• Bilgisayar mühendisi veya bilgisayarlara meraklı kadınlara önerilebilecek bir iş fikri de, yazılımcı olmak. Evden, bir bilgisayarla rahatlıkla yazılım geliştirilebilir. Yazılımcılara uygun bir diğer iş ise veri madenciliği. Şirketler piyasayla ilgili istediği bilgileri “veri madencilerine” toplattırıyor.
• Takı tasarım konusunda çalışan kadınlar da güzel örnekler arasında. Evde yarattığınız takıları internet sitesi kurarak satışa çıkarabilirsiniz. Hatta pazarlarda bir koleksiyon çantasıyla satışa sunabilirsiniz.
Emlak sektörü gözde
• Son günlerde emlak sektörü hareketlendi. Çevresi ve bağlantıları güçlü olan kadınlar evden veya aylığı 250-300 YTL’ye kiralanacak bir ofis kurarak emlakçılık sektörüne yönelebilirler.
• Toplam kalite yönetimi danışmanlığı da yapılabilir. SA 8000, OHSAS, ISO, HACCP gibi kalite standart belgelerinin alınabilmesi için şirketlere danışmanlık hizmetleri verebilmek için minimum 3-5 yıllık bir tecrübe ve mühendislik eğitimi yeterli olabiliyor. Kurslarda uzmanlaşıp sertifika almanın maliyeti ise 3000-5000 YTL arasında.
• Ülke gündemini yoğun bir şekilde işgal eden Avrupa Birliği de çeşitli iş imkânları sunuyor. AB hibelerine proje hazırlama konusunda danışmanlık hizmeti vermek, konuya uzak sivil toplum kuruluşlarına, kamu ve özel kurumlara katma değer sağlıyor. Bunun için yabancı dil bilgisi şart. İnternet üzerinden veya AB bilgi ofislerinden bilgi alınabileceği gibi, bu alanda hizmet veren kuruluşlarla bağlantıya geçerek, bu alanda uzmanlaşmak gerekiyor.
Grafik merakınız varsa
• Az sermayeyle kurulabilecek bir diğer iş ise dijital baskı hizmetlerigrafik tasarımı gibi alanları içeren reklamcılıkla ilgili. Fiyatları 10 bin doları aşmayan dijital baskı yazıcıları, grafik tasarımına meraklı ve bu alanda tecrübe kazanmış kadınlara cazip iş fırsatları sunmakta. Bunun içinse, bu alanda hizmet veren baskı kuruluşlarıyla irtibata geçerek, evde yapılan tasarımları satarak dışarıdan hizmet sunulabilir.
• Kitap editörlüğü, redaksiyon yapmak ve kitap yazmak ise yazın diliyle ilgilenen kadınlara bilgisayarla yapabilecekleri cazip bir iş imkânı olarak önerilebilir. Yayınevlerinin dikkatini çekmek için, dilbilgisi pek iyi olmayan bir kitabın eleştirisi yayınevine gönderilebilir.
 Kaynak: Milliyet