12 Eylül 2010 Pazar

ESNEK ÇALIŞMA MODELİ

Hükümet, işsizlikle mücadele kapsamında yeni formülleri devreye sokmaya hazırlanıyor. Devlet Personel Başkanlığı 'esnek çalışma' sistemi için altyapı hazırlığı yaparken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da ABD ve AB'deki yöntemleri mercek altına aldı. Sendikalar ise çalışma barışının  bozulacağı gerekçesiyle tepkili
issiz
Ekonomik krizler ve işsizlik, hem devletleri hem de çalışanları yeni formüller üretmeye yöneltti. ABD ve AB ülkeleri başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde yaygınlaşan alternatif çalışma yöntemleri, Türkiye tarafından da mercek altına alındı. Devlet Personel Başkanlığı, 'esnek çalışma' sisteminin altyapısı için hazırlık yürütürken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da, 'tele çalışma', 'evden çalışma' ve 'iş paylaşımı' gibi farklı yöntemleri mercek altına aldı. Türkiye'de de uygulanmasına karşın yasal altyapısı yetersiz olan modellerin, önümüzdeki dönem hızla yaygınlaşması bekleniyor. Sendikalar ise Batı'daki standartlar ve ücretlere ulaşılmadan, bu uygulamaların sıkıntıları daha da artıracağı görüşünde. İşte, Türkiye'de de rağbet gören istihdam modelleri:

'TELE ÇALIŞAN'LAR İŞ BAŞINDAÇalışma Bakanlığı AB Koordinasyon Dairesi Başkanlığı'nın araştırmasına göre, AB ülkelerinin tümünde 'tele çalışma' yöntemi yaygınlaşıyor. En çok tele çalışan, Çek Cumhuriyeti ile Danimarka'da. Bu ülkelerde yaklaşık yedi çalışandan biri düzenli olarak tele çalışmayla istihdam ediliyor. Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Norveç gibi ülkelerde de model oldukça yaygın. 'Tele çalışma'ya yönelik 2002'de Avrupa Çerçeve Anlaşması imzalanmasına karşın, bazı ülkeler henüz buna dahil olmadı. Macaristan ise 'tele çalışma'nın yaygınlaştırılması için yasal düzenleme bile çıkarttı.
İŞ PAYLASIMI GELiYOR
AĞIrlIklI olarak işçiyle işveren arasında bir anlaşma çerçevesinde yürütülen 'evden çalışma' da AB'de yasal düzenlemelere tabi. Slovenya'da işverenin, 'evden çalışma' fiili olarak başlamadan önce ilgili kuruluşlara bilgi vermesi gerekiyor. Ücret konusunda da taraflar arasında anlaşma imzalanıyor. İşin maliyeti işçi tarafından ödenirse, işçinin tazminat hakkı doğuyor. 'Evden çalışanlar'la 'tele çalışanlar', şirket temelli çalışanlarla aynı sendikal haklara sahip. Evden çalışma, haftada 40 saati aşamıyor. Litvanya'da, iş için kullanılacak ekipman ve iletişimin sağlanması, öncelikle işverenin görevi.
İŞVERENİN FORMÜLÜ Krizle birlikte Türkiye'nin de aralarında olduğu ülkeler 'iş paylaşımı' formülünü gündemlerine aldı. Sistem, tam gün süreli bir işin ve onun sağladığı yararların, birden fazla işçi tarafından paylaşılmasına dayanıyor. Tam gün niteliğindeki bir iş, birkaç işçi tarafından, günün belirli saatlerinde sırasıyla işe gelinerek yapılıyor. Bu iş için öngörülen ücret ve sosyal haklar da, işçiler arasında paylaştırılıyor. İşi paylaşanların her biriyle işveren arasında ayrı ayrı sözleşme yapılıyor. ABD ve AB ülkelerinde yaygın olan bu yöntem, krizle birlikte Türkiye'de işverenin önerdiği formüllerden biri haline geldi.

'ESNEK ÇALIŞMA MODELİ'Çalışma Bakanlığı tarafından mercek altına aldığı alternatif çalışma yöntemlerine paralel olarak Devlet Personel Başkanlığı da, 'esnek çalışma modeli' için hazırlık yürütüyor. Kurumun Stratejik Planı'nda, bu konuda
bir altyapının hazırlanacağı vurgulanıyor. Esnek çalışmaya ilişkin, yabancı ülke uygulamaları, unvan sayıları, istihdam edilecek personel sayısı ve mevzuat konularında araştırma yürütülüyor.
ÇALIŞMA BARIŞI BOZULUR
TÜrk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, yapılan hazırlıkların, Türkiye'de çalışma barışını daha da bozacağını savunuyor. Özellikle kamu kurumlarında son yıllarda artan, memurların işlerinin taşeron çalışanlar vasıtasıyla yaptırılması konusundaki sıkıntıları hatırlatan Yokuş, şöyle konuştu: 'Şu an kamuda 300 bin taşeron çalışan var ve 40-50 bini asli işlerini yapmıyor. Memur eksiği kapatılmayıp, taşeron çalışanlarla işler yürütülmeye çalışılıyor. Bu da hem hizmet kalitesini düşürüyor hem de çalışma barışını bozuyor. 4B ve 4C gibi 12 çeşit sözleşmeyle insanlar kamuda çalıştırılıyor. Biz bunlardan dönülmesini, asgari ücretin daha üst noktalara çıkarılmasını beklerken, 'telefonla iş bitir', 'evinde iş yap, kuruma getir', 'tam zamanlı çalışmanın dışına çık' gibi öneriler doğru değildir. Normal bir memur bile 8 saat çalıştığı halde hakkını alamıyor ve geçinemiyorken, bu şekilde bir yol çok daha büyük sıkıntılar yaratır. Önce Batı standartlarında bir çalışma düzeni ve ücret düzeni oluştursunlar, ondan sonra alternatif yollara baksınlar. Burada amaç, işsizliğin düştüğü oyununu sahnelemektir.'
YENİ İŞKOLLARI
Son yıllarda Türkiye'de de giderek yaygınlaşan bazı 'evden çalışma' ve 'tele çalışma' işleri şunlar:
l Yabancı dil, matematik, Türkçe dersleri gibi konularda özel ders vermek
l Ev yemekleri hazırlayarak satmak
l Tur, düğün gibi etkinlikleri organize etmek
l İnternet üzerinden iş kurmak, kadın, çocuk, alışveriş gibi konularda web sitesi oluşturmak
l E-ticaret sitesi oluşturarak şirketlerin sizi yönlendireceği kurumlara yasal başvurularda bulunmak
l Şirketlerin basın ve halkla ilişkiler faaliyetleri çerçevesinde bağlantılar kurmak
l Takı tasarım işleri yaparak internet üzerinden pazarlamak
l Emlakçılık işleriyle ilgilenmek
l Grafik tasarım ve çizimlerle yapılabilecek işler
l Kitap editörlüğü, redaktörlük yapmak.

Hiç yorum yok: